İLİM BAHSİNDE TAKVİM YAPRAKLARINDA RAST GELDİKLERİM
Doç.Dr. Tekin AVANER
Her yerde ilim var. Algıda seçicilik bu olsa gerek. Kimi karın peşinde, içinde kimi de… Takvimin 22 Haziran 2025 Pazar yaprağının ön yüzündeki Hadis-i Şeriften bir örnek, ilme dair nasıl bir çağrışım yaptırabilir? “Mümin, her hasleti, huy edinebilir (tabiatında bazı kusurlar olabilir); ancak hıyanet ve yalancılık müstesna.” Birçok kusurum var şükür ki bu ikisi yok diyebilir. Bu iki huya sahip bir ilim adamı olur mu ki? Neden olmasın, memleketin kahramanı da çok haini de vesselam. Makyavel yanlış anlaşılsa da, anlaşıldığı kadarıyla amaç-araç ilişkisini herkes gibi ilim adamı da kurabilir ve zaaflarına yenilebilir. Bilim adamı-ilim adamı dikotomisini de açıklama gerek. O yapar bu yapmaz mı? Kimdir bilim adamı, kimdir ilim adamı?
Aynı günün arkasında ise kalbin afetleri ayrıntılandırılmaktadır. İlim adamında da olabilecek bazı kötü huylar şunlar olabilir mi? Kibir, haset, kendini beğenmek, riya, cimrilik, israf, cehalet, nankörlük, Allah’ın hükmüne razı olmamak, sabırsız, endişeli, evhamlı olmak, zalimleri sevmek, salih kimselere buğzetmek, makam-mevki sevgisi, övülme isteği ve sevgisi, nefsin kötü arzularına uyma, körü körüne batılda başkasını taklit etmek, sonu gelmeyen dünyalık istek ve arzular, tamah, Müslümanlara kin beslemek, intikam peşinde olmak, birinin başına gelen felaketten dolayı sevinmek, Müslümanlara düşmanlık beslemek, merhametsizlik, hıyanet ve zulüm etmek, verdiği sözden dönmek, başkaları hakkında kötü zanda bulunmak, arsızlık, utanmazlık, insanlar arasında fitne fesat çıkartmak, dalkavukluk, hakkı kabul etmemekte inatçılık, hayrı az işlemek, nifak… Ne çok afet var. Yüzyılın afetinden daha şiddetli sanki… say say bitmiyor, hepimizde bunlardan olabilir, ilim adamında da. İlim adamının kalbindeki afetler neden önemli? Uykusu ibadetten daha değerli bir sınıfın üyeleri kalplerinde böylesi afetlerden barındırırsa ceremesi ne ola ki?
23 Haziran 2025 Pazartesi yaprağının ön yüzündeki Hadis-i Şerif bu kez ahlak üzerine: “Ey Allah’ım… Ahlakımı da güzelleştiriver.” İlim adamı ve ahlakı üzerine düşünmeye sevk ediyor sanki. Güzel ahlaklı insanların dostları da güzel huylu olursa birlikte güzellik çoğalacaktır. Birbirlerine dua edeceklerdir. İlim adamları cenahında birbirlerine dua edenler var mıdır acep? Etrafta acayip rekabet var. Rakipler birbirine dua ediyorlar mıdır günümüzde? Mert düşmana dua eden kaldı mı ki?
Neden ilim talebinde bulunulur? Etrafta cehalet baki kalmasın diye olsa gerek. Dini ihya etmek, İslam’a hizmet etmek, yaratıcısının rızasını kazanmak, akıl başta tüm nimetlere şükretmek için olsa gerek. Niyet böyleyse güzel, ya değilse? Bunu nasıl idrak etmek gerek? İlim talebesi bunu evinde, ailesinde, ilk mektepten itibaren biteviye nasıl ve ne zaman idrak edecektir? Eden var mı ki? İstisnalardan bahsetmiyorum. Ticaret derdinde çoğunluk gibime geliyor, o halde helak olacağız diyebiliriz. Bunları düşünen, yaşayan, dertlenenler ne durumda ki?
28 Haziran 2025 Cumartesi ön yüzündeki Hadis-i Şerif, “İlim talebesine, ilim tahsili sırasında ölüm erişirse şehit olarak ölmüş olur.” Boşuna etrafta ben hala öğreniyorum denmiyor. Koskoca ulema, hala öğrenme derdinde, belki de bu sırada bir kalp sektesi, ve şehitlik mertebesi… kalbi bozmamak gerek. Kimin ne derdinde olduğunu nereden bileceğiz?
13 Temmuz 2025 Pazar yaprağı arka sayfasında, faziletli bir insan nasıl olmalıdır sorusu üzerinde duruluyor. İlim adamı da faziletin peşinde koşmalı, o yolda olmalı kuşkusuz ancak bir husus bilhassa dikkate değer: “Mâlâyanî (dünya ve ahirete faydası olmayan şeyler) ile kendisi meşgul olmadığı gibi, meşgul olanlarla da oturup kalkmamalıdır.” Etrafta ne kadar boş beleş adam var ve vaktimizi çalıyorlar. Malin tipler, toksik ruhlar, daim kıylükal peşinde olanlar ne kadar çoklar. Hay huy içinde ilim yapılır mı ki? Sabah erken uyanmayınca, seher vaktini idrak etmeyince, aradığını bulmaya ne vakit kalacaktır? Ne arıyoruz ki? Trafik keşmekeşi aradığını değil kendini kaybettiriyor adama…
14 Temmuz 2025 Pazartesi takvimi Hadis-i Şerifle başlıyor: “Kim, (dinine ait faydalı bir) ilim öğrenmek maksadıyla (evinden) çıkarsa, onun için Cennet’e bir kapı açılır.” Hayırlısıyla akşam olsaydı diye evden çıkmak da bir şey tabi. Ancak gün içinde neden bir gizin perdesini açan bir tevafuk olmuyor? Bir kitap okuyunca, biriyle tanışınca açılan kapılara ne oldu? Rastgele bir kitap okumak değil, doğru kitabı okumak, iş takipçisi biriyle tanışmak değil, ilham veren, yol gösteren biriyle karşılaşmak neden mümkün değil? Her selam verenin bir çıkarı var. Ve de sıradan bir şey oldu bu.
İlim tahsil edenlerin zahmet çektikleri konular maddi şeylerden ibaret. Bir hocanın ders meclisine, sınıfına, odasına varanların öyküleri genellikle bilinmiyor, emek ve zahmet çekenlerin fedakârlığına destek olanlar kaldı mı? İlim hevesi dereceler ve ücretler bahsinde ele alınıyor. Gençlerin risk alanları liyakat-ehliyet bahsine uzak kalanlar gibi.
15 Temmuz 2025 Salı takvim yaprağı ilim öğrenmek maksadıyla bir mekânı öne çıkaran Hadis-i Şerifle başlıyor: “… (ilim öğrenmek gibi maksatlarla) mescitte bulunma”. Böylesi ilim erkânı yaratıcısının muhafazası altında ise, mescide gitmeyen ilim erbabı serbestçe dolaşıyor demektir. Nasibini bekleyenler müstesna diyelim.